Kasım ayı bültenini görüntülemek için buraya tıklayın
Akdeniz’in incisi Malta, elverişli vergi düzenlemeleri ve iş dostu ortamı sayesinde, bilinçli yatırımcılar için cazip bir destinasyon olarak kendini kanıtlamıştır. Bu küçük ama etkili ülkede vergi avantajlarıyla yatırım yapmanın öne çıkan yöntemlerinden biri, bir holding şirketi kurmaktır. Şimdi, Malta’nın neden holding şirketleri için ideal bir yer olduğunu ve bu stratejinin yatırımlarınızı nasıl maksimize edebileceğini inceleyelim.
Peki, Holding Şirketi Nedir?
Malta’nın avantajlarına geçmeden önce, bir holding şirketinin ne anlama geldiğini açıklayalım. Basitçe söylemek gerekirse, holding şirketi, diğer şirketlerde hisse sahibi olan ancak bu şirketlerin günlük yönetimini doğrudan üstlenmeyen bir ticari varlıktır. Bunu, temel amacı diğer işletmelerdeki yatırımları kontrol etmek ve yönetmek olan bir “ana şirket” olarak düşünebilirsiniz. Holding şirketleri, hisse senetleri, gayrimenkuller, patentler ve hatta tüm şirketler gibi varlıkları bünyesinde barındırabilir. Bunun amacı ise mülkiyeti merkezileştirmek ve farklı yatırımları daha etkin bir şekilde yönetmektir.
Neden Malta? Akdeniz’in Finans Merkezi Olma Cazibesi
Malta, Avrupa’nın yükselen bir finans merkezi haline gelmiştir ve bu durumun sağlam nedenleri vardır:
- AB Üyeliği: Avrupa Birliği üyesi olan Malta, AB düzenlemelerine uyum sağlamaktadır ve Avrupa pazarına kolay erişim sunmaktadır. Bu da Malta’yı uluslararası yatırımcılar için cazip bir üs haline getirmektedir.
- İngilizce Konuşulan İş Ortamı: İngilizce, Malta’nın resmi dillerinden biridir. Bu nedenle, dil bariyerleri konusunda endişelenmenize gerek kalmaz. Sözleşmeler, yasal belgeler ve iş süreçleri İngilizce olarak sorunsuz şekilde yürütülebilir.
- Sağlam Yasal Çerçeve: Malta’nın hukuk sistemi, medeni hukuk ve genel hukuk geleneklerini birleştirerek sağlam, yatırımcı dostu bir düzenleyici çerçeve sunar.
- Stratejik Konum: Akdeniz’deki merkezi konumu, Malta’yı Avrupa, Kuzey Afrika ve Orta Doğu arasında önemli bir kavşak noktası haline getirir. Bu, yatırımcılar için bölgesel genişleme açısından stratejik bir avantajdır.
Ancak, Malta’nın en büyük çekiciliği, holding şirketlerine sunduğu vergi avantajlarında gizlidir.
Malta’nın Holding Şirketleri Neden Avantajlıdır?
Malta’nın vergi sistemi, özellikle holding şirketleri açısından Avrupa’nın en avantajlı sistemlerinden biridir. İşte bu rejimin sunduğu bazı anahtar avantajlar:
Katılım Muafiyeti – Temettü ve Sermaye Kazançlarında Vergi Yok
Malta’nın katılım muafiyeti politikası, holding şirketlerinin en büyük cazibe noktalarından biridir. Bu düzenleme, nitelikli holdinglerden elde edilen temettülerin ve sermaye kazançlarının vergiden muaf tutulması anlamına gelir. Eğer Malta merkezli holding şirketiniz başka bir şirkette en az %10 hisseye sahipse (veya belirli kriterleri karşılıyorsa), bu hisselerden elde edilen gelir tamamen vergiden muaf olabilir. Bu durum, uluslararası genişlemenin avantajlarını yaşarken yüksek vergi yüklerinden kaçınmak isteyen yatırımcılar için idealdir.
Tam Vergilendirme Sistemi
Malta, hissedarların çifte vergilendirmeden kaçınmasını sağlayan tam bir imputasyon sistemi işletmektedir. Malta’da bir şirket temettü dağıttığında, hissedarlar, şirket seviyesinde zaten ödenmiş olan vergiler için bir kredi alırlar. Başka bir deyişle, kârınızın daha büyük bir kısmını elinizde tutabilirsiniz!
Giden Ödemelerde Stopaj Vergisi Yok
Malta’nın dikkat çeken avantajlarından biri, yerleşik olmayanlara ödenen temettüler, faizler ve telif ücretleri üzerinde stopaj vergisi bulunmamasıdır. Bu, yatırım getirilerinin kolayca yurt dışına aktarılabileceği anlamına gelir ve Malta’yı küresel operasyonlar için ideal bir merkez haline getirir.
Çifte Vergi Anlaşmaları – Güvenlik Ağınızı Genişletin
Malta, 70’ten fazla ülkeyle çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması imzalamıştır. Bu durum, aynı gelir üzerinden iki kez vergi ödeme riskini azaltır. Böylece, sınır ötesi yatırımlar daha az karmaşık ve daha düşük maliyetli hale gelir, yatırımcılar ise uluslararası vergi düzenlemeleri konusunda ekstra bir koruma katmanına sahip olur.
Malta’da Bir Holding Şirketi Kurmak
“Bunlar harika avantajlar, ancak Malta’da bir holding şirketi kurmak zor mu?” diye düşünüyor olabilirsiniz. İyi haber şu ki, süreç oldukça kolaydır ve yerel olmanızı da gerektirmez. Biz sizin için buradayız!
- Hızlı Kuruluş: Bir Malta şirketinin kurulması ve faaliyete geçmesi genellikle sadece birkaç gün sürer.
- Düşük Sermaye Gereksinimi: Bir holding şirketi kurmak için büyük miktarda sermaye gerekmez. Başlangıç için sadece 240 Euro ödenmiş sermaye gereklidir.
Malta’nın Holding Şirketlerinden Kimler Yararlanabilir?
Malta’nın holding şirketi rejimi özellikle şu gruplar için caziptir:
- Uluslararası Yatırımcılar: Avrupa’ya açılmak ya da yatırım portföylerini çeşitlendirmek isteyenler.
- Aile Şirketleri: Nesiller boyunca servet ve varlıklarını etkin bir şekilde yönetmek isteyen aileler.
- Teknoloji Girişimleri ve IP Sahipleri: Patentler ya da yazılım lisansları gibi fikri mülkiyet haklarıyla çalışan şirketler.
- Gayrimenkul Yatırımcıları: Çeşitli ülkelerdeki gayrimenkul portföylerini yöneten yatırımcılar ve geliştiriciler.
Son Düşünceler
Bir holding şirketi kurmak söz konusu olduğunda, Malta, vergi avantajları ve yatırım dostu ortamı sayesinde öne çıkmaktadır. Katılım muafiyeti, tam vergilendirme sistemi ve kapsamlı çifte vergi anlaşmaları ağı, Malta’yı küresel yatırımlarını optimize etmek isteyen yatırımcılar için ideal bir seçenek haline getiriyor. Kolay kurulum süreci ve iş dostu ortam ise bu avantajları daha da çekici hale getiriyor.
Yatırım planlarınızda bir holding şirketini düşünüyorsanız, Malta bu planı hayata geçirmek için ideal bir yer olabilir. Daha fazla bilgi almak ister misiniz? Hemen bizimle iletişime geçin!
Kasım ayı bültenini görüntülemek için buraya tıklayın